Astım gebelikte en sık görülen sistemik – kronik hastalıklardan biridir ve tüm hamilelerin yüzde dördü ile yüzde yedisi arasında görüldüğü bilinmektedir. Hayatı tehdit edecek şekilde astım atağı ise tüm gebelerin binde ikisinde ortaya çıkar. Astım ilk kez hamilelikte ortaya çıkabileceği gibi, gebelik döneminde de önceden var olan astım daha da kötüleşebilir. İyi ve düzenli tedavi edilmemiş astım anne ve bebek için ciddi sorunlar yaratabilir. Astımda tedavi görmeyen hamilelerin yüzde ellisinde değişiklik olmazken, yüzde yirmi beşinde iyileşme diğer yüzde yirmi beşinde ise kötüleşme saptanmıştır. Hamilelik öncesinde astımı kontrol altına alınamayan hastalarda kötüleşme ve ataklarda artış daha sık görülür.
Tekrarlayan gebelik durumlarında astım bir önceki gebelikte nasıl seyretmişse yeni gebelikte de sıklıkla benzer seyreder. Akut ataklar en sık gebeliğin yirmi dördüncü haftaları civarında görülürken, ortaya çıkan değişimler doğumdan üç ay sonraya kadar gebelik öncesi haline döner. Hastalık genelde gebeliğin son dönemlerinde düzelme eğilimi gösterir ve akut atakların sıklığı azalır. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte progesteron hormonlarındaki değişimin neden olduğu düşünülmektedir. Hormon düzeyleri astımın klinik seyrini etkiler. Ayrıca erkek bebeğe hamile olan annelerdeki düzelme oranı daha sık görülür. Yine bu durumdan da daha çok hamilelik hormonu progesteron sorumlu tutulmaktadır. Gebelik sırasında astım atağını tetikleyen faktörlerden biride artmış gastroözofageal reflüdür. Astımı olan hamilelerde doğum sırasında da dikkatli olunmalıdır. Yüzde bir ila on hastada doğum sırasında astım atakları gözlenebilir. Astım hastası olan gebelere doktorların önerisi ise normal doğumdur. Astımlı gebelerde aşırı bulantı, kusma görülme riski üç kat, kanama riski iki kat fazladır.
